Alevilikte „ CAN “ hitabı ve kelime manası
Alevilikte „CAN“ hitabı ve kelime manası
Can; Farsça kökenli bir kelimedir. Kelime karşılığı: ruh, hayat, diride olan kudret/kuvvet gibi pek çok ifadeleri teşkil etmektedir. Anlamı ise: “Canlı varlıklarda (Insan ve hayvanlarda) yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık, ilahi güç/kuvvet.” Yani insanın kendi varlığı, özü anlamında...
Bazı örnekler: Gelin canlar bir olalım, Cana gelecek mala gelsin, canı cana katmak, can çıkmayınca huy çıkmaz, canı cehenneme, canı çıkasıca, canı sağ olsun, can arkadaşım, vs...
Yukardaki örneklerden de alaşılacağı gibi “can” kelimesi
kutsama, yakınlaştırma, yüceltmesidir.... Aleviler “Can” kelimesiyle kendi cem/ibadet ayinlerinde, dişi erkek - senlik benlik olayını ortadan kaldırarak sadece “insan” kavramını öne çıkartmışlardır...
Alevi inancında herşey insan içindir yani insanın gönül kabesi yine insandır ve sonuçta bizler de Allah’ın zahiride/yeryüzünde birer yansıması olduğumuz için insana değer verdiğimiz zaman, Allah’ı yüceltmiş oluruz. Burdaki can kavramı da burdan gelmektedir yani her canlı kendi özünde “can”dır.
Allah ile insan ayrı düşünülemez. Insan konuşan Kur’an dır, Allah’ın konuşan dili olmuştur... Bu açıdan bir canlı olan insan „can“ dır.
Sonuç olarak
Pir Sultan Abdal’ın , “gelincanlar bir olalım” sözü insan merkezli bir sözdür. “Can” sözcüğüyle senlik benlik, haramlık selamlık ortadan kaldırılarak, “biz” hitabina/olgusuna gidilmiştir. Bundan dolayıdır ki Aleviler Muhammed Ali yolu içinde, “ben”likten siyrilip birlik beraberliği (“biz”, “yol kardeşi”) sembolize eden “can” hitabını birbirlerine kullanırlar, tabiiki içerdiği anlam yukardaki ifadelerden de anlaşılacağı üezer derindir, derin manadadır... Hak ile... can ile...
https://youtu.be/NKKn8k9ANR0
HAK CAN IÇİNDE
Gönül kapımızı dar bilen kişi
Her dem serilir postumuz yerde
İnsana turabız gayri bilmeyiz
Cümle alem bildik gönül hanemizde
El mızrap olunca tel gelir dile
Gözümüzdeki yaş dönüşür sele
Muhamned'in teri düşünce güle
Diken tarlasında gül gül içinde
Kırşehir eline bir el gideriz
Kanar kazanımız lokma içinde
Kanadı açık canlar sema döneriz
Dört kitapta haktır bunu biliriz
Hiç kimseden yoktur saklı gizlimiz
Hakka giden yollar bunun içinde
Şehit hamza dedem gamla kederde
Medet halimden ağlar her gece
İkrarımız hey dost imam hüseyine
Akar göz yaşımız çöl çöl içinde
Ölçülüp biçildik hep birer birer
Doğruyu söleriz kesilir diller
Nefsini dara çeken gafiller
Bilmezlermi acep hak can içindemi